Selçuk Ecza Deposunda son günlerde yaşanan hak gaspları nedeniyle Patronların Ensesindeyiz’e pek çok işçi ulaşmış ve yaşadıkları süreçleri anlatmışlardı. Yaşanan gelişmelere bir tepki de Boyun Eğmeyen İlaç Emekçilerinden geldi. ‘’Selçuk Ecza Deposu Emekçilerinin Yanındayız’’ başlığıyla bir açıklama yayımlayan Boyun Eğmeyen İlaç Emekçilerinin açıklaması şöyle;
‘’Son günlerde Selçuk Ecza Deposu’nda çalışan emekçilerin haklı mücadelesini ilgiyle takip etmekteyiz. Okumuş insan emekçi halka karşı sorumludur, biz de ilaç eczacılık faaliyetinin parçası olan işyerinde yaşanan bu emek mücadelesine sessiz kalamadık.
İlaç dağıtım sektöründe %40’lık bir paya sahip olan, geçtiğimiz yıl net kârını %158 artırarak 2,3 milyar TL kâr elde eden, şimdilerde daha çok kâr hırsıyla hem eczacının gelirine hem çalışanlarının emeğine göz diken bu şirkete karşı emekçilerin yanında saf tuttuğumuzu ilan etmek istedik.
İlaç, keşfinden üretimine; eczacıyla buluşmasından hastaya derman olmasına kadar büyük emeklerle varlık amacını gerçekleştiren, insanlığın ortak mirası bilimin sunduğu bir şifadır.
İlaç, metalaştıkça varlık amacı silikleşir, aynı oranda şirketlerin yatırım aracına, sermaye birikim sürecinin hammaddesine dönüşme eğilimi gösterir. İlaç metalaştıkça üzerinde söz söyleme yetisi eczacıdan büyük sermaye gruplarına geçer. Kendi gücünden bihaber bırakılmış eczacılar da bu sermaye gruplarının emekçilerine dayattıkları hak gasplarının kibar dille olanına tabi kılınır. Bunlardan en bilineni son günlerde kimi ilaç gruplarının ödemelerini erken ödeme dayatmasıyla eczacılardan alarak eczacıları zor durumda bırakan uygulamalardır.
Eczaneler, ecza depolarındaki patronlar ya da hissedarlar değil; o depolardaki sorumlu eczacılar, telefoncular, sevkiyatçılar, ilacın saklama koşullarını sağlayan işçiler, emekçiler olmazsa ilaca erişimde, hizmet sağlamakta zorlanır.
Her gün yollarda defalarca kez kaza geçirme riski atlatarak eczanelerimize girip hızla ilacı hastaya sunmamızı sağlayan motokuryeler, sevkiyatçılar olmasa kanadımız kırık kalır.
Her an bir telefon uzağımızda, bilgisayar başında meslek hastalığı edinerek evine ekmek götüren telefoncular olmasa kanadımız kırık kalır.
Tüm meslektaşlarının altında ücretlere çalışan eczacı mesul müdürleri olmasa bir ecza deposu var olamaz bile.
Biz olmasak, emekçiler olmasa ecza depoları da olmaz, bu patronların üzerinden kâr edebilecekleri iş yerleri de…
İlaç saklama koşullarından bile kötü, insana yaraşmaz koşullarda emekçileri barındıran, iş yeri yemeğini öyle yerlerde yediren, onlara insanlığa yakışmaz davranışlarda bulunan anlayış kabul edilemez.
Eczacıları kendi haklarını kollamaya ve emekçilerin hak gasplarına karşı ses çıkarmaya, telefoncusunun, sevkiyatçısının halini hatırını sorup yanında olmaya davet ediyoruz.
Ve Selçuk Ecza Deposu Emekçileri, bir sözümüz de size
Elinize, emeğinize, mücadelenize sağlık.
Biz buradayız, yanınızdayız.
Tüm özgüveninizle kendinize ve herkese yiğit ozanımız Enver Gökçe’nin şu dizelerini söyleyiverin:
“Biz olmasak ray
Dönen tekerler, yıkanan buğday
Ayın 15’i
Ayın 15’i güzel değildir”