Eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer “100 öğrencisi olan her okula bir rehber öğretmen ataması sağlayacak şekilde norm düzenlemesini gerçekleştirdik. Bu düzenleme Resmi Gazete’de yayınlandıktan sonra da artık yeni öğretmen atamalarında rehber öğretmenlerimizi 100 ve fazla öğrencisi olan tüm okullarımızda istihdamla ilgili de önemli bir kapıyı açmış olduk.” demişti.
Açıklama 28 Mayıs Genel Seçimleri’nin bir gün öncesinde yapılmış ve Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü mezunları arasında sevinç yaratmıştı. Ancak seçimin üzerinden 4 ay geçmesine rağmen söz verilen hatta “gerçekleştirildiği” söylenen PDR Norm Düzenlemesi resmi gazete de yayımlanarak hayata geçmiş değil.
Patronların Ensesindeyiz’e ulaşan İstanbul’dan bir Psikolojik Danışman şunları ifade etti:
“Ben yeni mezun bir Psikolojik Danışmanım. Şu an ülkemizde birçok okul da psikolojik danışman eksikliği yaşanıyor. Öyle ki 25.000 okulda psikolojik danışman olmadığı raporlarda ifade ediliyor. Devletteki bu açığa rağmen bizler özel sektöre mahkûm ediliyoruz.
Ancak hükümet bizlerin boşluğunu başka şekillerde doldurmaya çalışıyor. “Manevi Danışmanlık” adına sığınılarak hatta bu kavram istismar edilerek Diyanet İşleri Başkanlığı kanalıyla tarikatlar, din görevlileri MEB’e bağlı okullara bizim görevimizi yapacak şekilde görevlendiriliyorlar. ÇEDES protokolü olarak bilinen bu uygulama ile bilimsel ve laik eğitim sistemine uymayan politikalar sürdürülüyor.
Bizim özel sektör patronlarının insafına mahkûm edilmemizin esas sebebi emek sömürüsünden başka bir şey değil. Çünkü ne kadar çok ataması yapılmayan öğretmen olursa bizim özel sektördeki emeğimizin değeri o kadar düşecek ve patronların kazancı artacak.
Kısaca hükümet devlet okullarındaki ihtiyaçtan önce patronların karını önceliyor. Özel sektörde çalışan meslektaşlarımız meslek tanımımız dışındaki konularla görevlendiriliyor, uzun çalışma saatlerine zorlanıyor. Üstelik tüm bunlar asgari ücret seviyesinde maaşlara yaptırılıyor.
Özel sektörde bunlar olurken devlet okullarındaki orta ve düşük gelirli ailelerin çocukları okullarında ruh sağlığı hizmetlerine erişemiyor.
Eski bakanın açıkladığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın sitesinde hala duran PDR Norm Düzenlemesi eğer gerçekleştirilirse PDR’cisi olmayan birçok öğrenci rehber öğretmenine kavuşacak ve bizler de iş imkânına kavuşacağız.
Ancak yeni bakan Yusuf Tekin “sözde tasarruf tedbirleri” kapsamında PDR Norm Düzenlemesinin “bütçeye yük getireceğini” ifade etti.
Eğitimden tasarruf etmenin bedeli cehalettir. 6 Şubat gibi büyük bir yıkımın psikolojik etkilerini ruh sağlığı hizmetlerinden kısarak nasıl sarabiliriz?
Özellikle deprem bölgesinde kritik önemi olan psikososyal destek faaliyetleri için bizler öğrencilerle buluşmak istiyoruz. PDR alanındaki boşluk Travma Sonrası Stres Bozluğu (TSSB) ve ilişkili psikolojik sorunların toplumumuz da artmasına sebep olacaktır. Acilen atama bekleyen on binlerce PDR’ci devlet okullarında göreve başlamalıdır.
Bizler Milli Eğitim Bakanlığı’nın verdiği PDR Norm Düzenlemesi sözünü tutmasını istiyoruz. Devlet okullarında nitelikli ruh sağlığı hizmetini atanmak için bekleyen on binlerce Psikolojik Danışman ve Rehberlik mezunu ile sağlamasını talep ediyoruz.
PDR’cilere çağrımız (Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik) çalışan, yeni mezun, öğrenci fark etmez… Yana gelelim, haklarımızı almak için örgütlenelim ve birlikte mücadele edelim.