23 Ocak 2025, Perşembe

Bilişim Emekçileri Yapay Zekayı Nasıl Buluyor

Günümüzde bilişim sektöründe çalışıp, şirketinde yapay zeka gündemi olmayan çok az emekçi vardır. Şirketler yapay zekayı, genellikle makine öğrenimi, büyük dil modelleri, görüntü işleme ya da multimodal teknolojiler gibi alt dallarından yararlanarak, verimliliği artırmak, maliyetleri düşürmek ve kârı maksimize etmek için kullanıyor. Bu kullanım alanlarına çeşitli örnekler verilebilir. Örneğin, bir uygulama, müşterilere yüksek performanslı öneri algoritmaları ile bir sonraki dinleyecekleri şarkıyı seçerken beğenme olasılıkları yüksek olanları sunabilir. Bu, müşteri memnuniyetini artırıyor gibi görünse de, altında yatan temel amaç satışları ve kullanım oranını artırarak şirketin kârını yükseltmektir. Aynı şekilde, bir başka örnekte, yapay zeka modelleri kullanılarak, müşterilerin fiyat hassasiyetine göre aynı ürün farklı fiyatlarla satılarak kâr artırılabilir. Şirketler bu teknolojileri her ne kadar müşteri yararına gibi pazarlasa da, aslında yapay zeka kullanımı her zaman şirketin çıkarlarını ön planda tutar.

Son dönemde yapay zeka, işe alım süreçlerinde de kullanılmaya başlandı ve bu durum, şirketler tarafından çalışanların yararına bir gelişme gibi sunuluyor. Bu süreçte öne çıkan en büyük argüman, yapay zekanın tarafsız olacağı iddiasıdır. Ancak, müşteri örneğinde olduğu gibi, burada da asıl amaçlananın tarafsızlık olmayacağı unutulmamalıdır. Yapay zekanın asıl kullanım amacı, her zaman patronların çıkarlarına hizmet etmektir. Bu durumu daha iyi anlayabilmek için öncelikle tarafsızlık iddiasının neden yanıltıcı olduğunu, ardından işe alım süreçlerinde yapay zekanın şirketlere nasıl fayda sağladığını incelemek gerekiyor.

Yapay Zeka Tarafsız mı?

“Yapay zeka kesinlikle tarafsızdır” argümanı doğru değildir. Yapay zeka modelleri, eğitildikleri veriye bağlıdır; dolayısıyla, eğer veri taraflıysa, modelin de tarafsız olma ihtimali çok düşüktür. Büyük yapay zeka şirketlerinin geliştirdiği ve kullanıma açtığı dil modelleri bile belirli konularda taraflı yanıtlar verebiliyor ve manipüle ediliyor. Bu bağlamda, herhangi bir şirketin geçmiş işe alım verilerinin, tarafsızlığı sağlayacak kadar geniş ve kapsayıcı olması beklenemez. Üstelik, geçmişteki işe alım süreçlerinin insanlar tarafından yapıldığı ve bu süreçlerin doğası gereği önyargılar barındırdığı düşünülürse, tarafsız olması için özel teknik önlemler alınmadıkça, küçük ve taraflı bir veri üzerinde eğitilen yapay zekanın tarafsız olması düşük bir ihtimaldir. Yapay zekayı, eğitildiği veriden ve programlandığı algoritmalardan bağımsız bir varlık olarak düşünmek yanıltıcıdır. Aslında, yapay zeka, ne kadar karmaşık olursa olsun, temelinde matematiksel ve yazılımsal bir üründür ve çıktıları girdilere doğrudan bağlıdır. “Tarafsız” olduğunu söyleyebilmek için üzerinde bu amaca yönelik olarak dikkatle çalışılmış olması gerekmektedir.

Şirketlerin İşe Alımda Yapay Zeka Kullanımından Sağladığı Faydalar

Yapay zekanın işe alım süreçlerinde sağladığı en masum fayda, süreci hızlandırması ve insan kaynağını daha verimli kullanmaya olanak tanımasıdır. Ancak bunun ötesinde, çalışan dostu olmayan faydalar da sağladığını düşünebiliriz. Örneğin, bir şirket olsaydınız, işe alım yapay zekasını nasıl yönlendirirdiniz? Geçmiş çalışanlar arasında görece düşük maaşla çalışmaya razı olan ya da hakkını aramaya daha az meyilli bireyleri tespit ederek, benzer profildeki kişileri işe alacak şekilde bir model geliştirmek mümkün olabilirdi. Bu, ilk bakışta zorlama bir örnek gibi görünse de, geçmiş çalışanların demografik bilgileri, iş deneyimleri ve maaş artışları gibi verilere erişiminiz varsa, böyle bir model oluşturmak teknik olarak zor değildir.

Yapay Zekanın Egemen Sınıfın Elindeki Gücü

Biz bilişim emekçileri, yapay zekanın gücünün ve potansiyelinin farkındayız. Ancak kapitalist sistemde, yapay zeka da diğer üretim araçları gibi egemen sermaye sınıfının elindedir ve bu sınıfın çıkarlarını korumak için kullanılmaktadır. Yapay zeka, hastalıkların erken tespitinde, ameliyatların daha başarılı hale gelmesinde ya da insan için tehlikeli işlerin üstlenilmesinde büyük faydalar sağlayabilir. Ancak, bu teknolojiyi geliştiren bilişim emekçileri olarak, kaçımız bu yüksek teknolojili sağlık hizmetlerine erişebiliyoruz? Erişebilsek bile, bu hizmetler kaç aylık maaşımıza mal oluyor? Gerçekte, bize daha çok, şirketlerin çıkarlarını gözeten uygulamalara maruz kalmak düşüyor.

Bu nedenle, yapay zekaya herhangi bir anlam atfetmeden önce, onu kimlerin kontrol ettiği ve hangi amaçlarla kullandığını sorgulamalıyız. Yapay zekanın toplumsal faydaya hizmet etmesi, emekçi sınıfın bu teknolojiyi yönlendirme gücüne sahip olmasıyla mümkündür.

PE Bilişim Emekçileri Ağı olarak bir araya gelmeye ve sermaye sınıfının başımıza ördüğü çorapları önceden tespit etmeye çalışıyoruz. İnsanca bir yaşam ancak bir araya gelerek mümkün olacak. Tüm meslektaşlarımızı, PE Bilişim Emekçileri Dayanışma Ağında mücadele etmeye çağırıyoruz.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz
Captcha verification failed!
Captcha kullanıcı puanı başarısız oldu. lütfen bizimle iletişime geçin!