Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu günlerde kesintisiz çalışmaya devam eden Türk Telekom’un saha çalışanları Patronların Ensesindeyiz’e çalışma koşullarını anlattılar. Çalışanlar, kurum yöneticilerinin ve sendika temsilcilerinin ‘beraberiz’ söylemlerine rağmen son derece riskli olan saha görevleriyle ilgili ciddi bir önlem alınmadığını dile getiriyorlar:
“Patronların Ensesindeyiz’de çıkan haberlerde anlatıldığı gibi Telekom’da da saha çalışanlarının durumu kötü. Salgının ilk günlerinde, henüz evden çalışma söz konusu değilken, ofislerde saha çalışanlarına karşı kapı önlerine sandalye ve bant çekmişlerdi. Sonra evden çalışmaya geçildi, içeride kimse kalmadı. Saha çalışanları artık binalara ve ofislere giremiyorlar.
Salgın nedeniyle insanların evde kalması ve internet ihtiyacının zaruri bir hal almasıyla saha çalışanlarının iş yükü sürekli arttı. Devamında üzerimizdeki baskılar da artmaya başladı. İş yükünü kaldıramaz duruma geldik.
Telekom’un whatsapp mesaj gruplarında hedefler sürekli artırılıyor. Her gün, sabah ve akşam hedefler paylaşılmaya devam ediliyor. Evde çalışan yöneticiler, müdürler sürekli mesajlarında ‘beraber başaracağız, bu günleri beraber aşacağız’ mesajı paylaşırken ardından günün hedeflerini önümüze koyuyorlar.
Salgının ilk haftasında, ilk 6 gün maske ve eldiven temin edilemedi. Maske ve eldiveni olmadığı için çalışmak istemeyenleri işten çıkarmakla ve tutanak tutmakla tehdit ettiler. Bu tehdit edenler de evinde oturmuş sosyal medyada ‘Evde kal Türkiye’ mesajı yayınlıyordu! Evet bunları da gördük…
Bu durum karşısında sendika da sessiz kaldı. Yapılan tek açıklama ‘herkes kendi önlemini alsın, tehlikeli gördüğünüz alana gitmeyin ve dilekçe ile bunu belirtin’ oldu. Burada bizim anlamadığımız şu: Biz dilekçe yazacaksak sendika neden var? Biz niye bireysel olarak yönetim ile karşı karşıya geliyoruz?
Formenler ve sendika temsilcileri bizi temsil etmeleri gerekirken ‘siz aslansınız kaplansınız’ diye gaz vermenin dışında bir kez dahi bir açıklama yapmadılar. Bizim sahadaki tehlikeli durumumuz için alınması gereken önlemlerle ilgili tek söz etmezken Cuma mesajı ve dini motifli mesajlarla ‘birlikteyiz’ havası estirmeye çalışıyorlar.
Evlerimizde ailemizden sakınır, saklanır olduk. Çalışanların ailesi var mı, evde çocuğu, yaşlı anne babası var mı diye düşünen yok. Geçim sıkıntısı yaşayan bir Türkiye gerçeği var: Birçok aile zaten ayrı evde oturamıyor, anne ve babası ile kalıyor. 65 yaş üstü olan bu insanları da beraberimizde tehlikeye atmış oluyoruz.
İnsan bazı günler kendini kötü hissediyor, bazen aramızda öksüren, hafif ateşi olan veya kendini iyi hissetmeyen arkadaşlar oluyor. Bu durumda dahi çalışma devam ediyor. Sokağa çıkma kısıtlaması olan tüm günlerde zaten kısıtlama dışında tutulduk. Bizim evlere gitmemiz, evden eve dolaşmamız hem bizim sağlığımızı hem de toplum sağlığını hiç mi riske atmıyor?
Biz sokakta ve girilen evlerde yalnızız. Bu yükü beraber omuzluyormuşuz gibi konuşuyorlar. Biz mi anlamıyoruz? Aklımızla alay ediliyor.”
Salgın riski altında sağlığı hiçe sayılan Telekom saha çalışanları ‘biz bize yeteriz’ sloganına karşı kendi sloganlarını ürettiler: ‘Bizi bizden başkası anlamıyor’. Telekom’un kardeş kurumu PTT’de saha çalışanlarının da benzer bir slogan ürettiğini biliyoruz: ‘Siz evde kalın biz korona taşırız.’