Geçtiğimiz hafta pek çok firma kapatma kararı ile mağazalarını apar topar kapadı. Bazı mağazalar çalışanlarını henüz bilgilendirmedi bile, bazıları ise ücretsiz izin ya da yıllık izin kullandırarak süreci geçirmeye çalışıyor. Kapanan farklı mağazalardan çalışanlarla mağazaların kapanması ve onlara bunun yansıması ile ilgili konuştuk.
Merhaba arkadaşlar, öncelikle sizleri tanıyalım.
Zeynep: Merhaba. Ben Madame Coco mağazasında satış danışmanı olarak çalışıyorum.
Deniz: Merhaba, ben Deniz. Zara mağazasında çalışıyorum.
Betül: Merhaba ben Betül. Divarese magazasinda calisiyorum
Duygu: Merhaba, ben İnditex grubu Stradivarius mağazalarından birinde part-time çalışıyorum.
Çalıştığınız mağazalar ne zaman kapandı, sizi nasıl bilgilendirdiler?
Zeynep: 19 Mart Perşembe sabahı mağazaların kapanacağı bilgisi verildi. Yani o günden beri çalışmıyoruz. Whatsapp grubu üzerinden bilgilendirildik.
Deniz: Mağazamız geçtiğimiz cuma günü öğleden sonra mağazalara gelen bilgi itibariyle kapandı. Çalışanları whatsapp grupları üzerinden bilgilendirdiler. Yalnızca mağazanın kapandığını ve iletilen sağlık kurallarına uymamız gerektiğini söylediler.
Betül: 18 mart itibariyle magazalarimizi kapattik. Kapandigina dair bilgi müdürlerimizden geldi.
Duygu: Mağazamız cuma günü öğleden sonra mağazalara gelen bilgi itibariyle kapandı. Çalışanları whatsapp grupları ile bilgilendirdiler. Yalnızca mağazanın kapandığını ve iletilen sağlık kurallarına uymamız gerektiğini söylediler. Cuma günü işe gidecekken son yarım satte haberim oldu benim de.
Peki mağazalar kapandı sonra sizin için süreç nasıl işledi? Ücretsiz izin mi verdiler, yıllık izin mi kullandırdılar?
“Bir senesi dolmayanlar bile yıllık izin kullanacak, yani avans yıllık izin kullanıp borçlu olarak çalışacağız.”
Zeynep: Son üç sene içerisinde kaç çalışma günümüzün olduğu bilgisi istendi, Sgk kaydı vs. Kayıtlar istenince biz de kısa çalışma ödeneği ile maaşlarımızın bir şekilde ödeneceğini düşündük. Neticede bu ödenek bizlerin ödemiş olduğu vergilerle fonlanıyor. Yani ödediğimiz para bize geri dönecekti. Ne yazık ki öyle bir şey olmadı. Ertesi gün hazırlanmış yıllık izin formlarını doldurup göndermemiz istendi. Bir senesi dolmayanlar bile yıllık izin kullanacak, yani avans yıllık izin kullanıp borçlu olarak çalışacağız.
Deniz: Komiktir ki bu konuda çalışanları bırakın müdürlerin dahi bilgisi yok. Yalnızca mağazaya geçmememizi söylediler. Bu süreçte maaş alıp alamayacağımız veya izin kullandırılıp kullandırılmayacağı hakkında en ufak bir bilgi yok. Müdürler konu hakkında merkez yetkililerine ulaşmaya çalışmış ancak muhattap bulamamış. Ay sonunda aç kalacağımız kesin, maaş yatırılsa bile eksik yatırılacağını biliyoruz. Şuan yalnızca bekliyoruz.
Betül: Bize herhangi bir yillik izin veya ücretsiz kullanacağımız söylenmedi. Henüz bir bilgimiz yok.
Duygu: Henüz bir bilgi vermemekle birlikte öncesinde mağaza müdürümüzle bu durumu konuştuğumuzda kendi aramızda saatlerin düşmesine yönelik kaygılarımızı ilettiğimizde bizlere ücretsiz izne çıkmamızı teklif ettiler. Fakat bizler saat sorunumuz olduğunda yani para kazanamadığımızda o halde işe dahi gelmeyi düşünmüştük. Israrla “arkadaşlar bence çıkın hem aramızdan bazılarının saati yükselir” gibi saçma cevaplar aldık.
Yıllık izin ya da ücretsiz izin kullanmak istemeyen çalışanlara ne dediler, nasıl tepki verdiler? Bazı yerlerde ücretsiz izin istemeyen çalışanları işten çıkardıklarını duyuyoruz.
Zeynep: Yıllık iznini kullanmak istemeyen arkadaşlarımız var. Fakat bu konuda nasıl bir süreç işleyecek, henüz bir bilgi yok. Şirket bir duyuru ile şimdilik işten çıkarma gibi bir durumun olmadığını söyledi. Fakat ‘şimdilik’.
Deniz: Bunu konu dahi etmedikleri için bilmiyorum.
Duygu: Yukarda da belirttiğim gibi bize çıkmamız konusunda baskı yapıldı. Yani kendi arzumuzla çıkmamız için ikna konuşmaları yapıldı. İstemediğimizi ısrarla söylesek dahi “sağlığınız haftalık 4 saatten daha mı önemli” diye dalga geçilerek, bir de gülündü. Halbuki ona bile ihtiyacımız olduğunu anlatamadık.
Peki sizce bu süreçte ne yapmak lazım? Mağaza çalışanlarının talebi nedir?
Zeynep: Bize zorla imzalatılan yıllık izinlerimizi kullanmak istemiyoruz. Ücretsiz izin veya işten çıkarılmak da istemiyoruz. İşkur sayfasında belirtildiği üzere “dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumlardan ileri gelen zorlayıcı sebep” kapsamında başlatılan kısa çalışma uygulamasından yararlanmak istiyoruz.
“Mağazalarda oluşan kâr çalışanlara paylaştırılmadığı gibi zararı da çalışanlara paylaştırılamaz. Biz biliyoruz ki patronumuz hiç satış olmasa yine çalışanlarına uzun süre maaş verebilir ve bu süreçte zarara girmez. Ama kârlarının azalmasından çok korkuyorlar.”
Deniz: Mağazalarda oluşan kâr çalışanlara paylaştırılmadığı gibi zararı da çalışanlara paylaştırılamaz. Biz biliyoruz ki patronumuz hiç satış olmasa yine çalışanlarına uzun süre maaş verebilir ve bu süreçte zarara girmez. Ama kârlarının azalmasından çok korkuyorlar. Mağazaları kapatmalarının sebebi de buydu. Sevkiyata, mağaza personellerine maaş vermek, salgın durumundan dolayı satış olmadığı sürede kârlarını düşürüyordu. Yanı söyledikleri gibi bizlerin sağlığını düşündükleri yok.
Bu süreçte haklarımızı bilmek ve savunmak önemli. Daha da önemlisi bunu çalışanlar olarak birlikte yapmak. Biz Zara çalışanları oluşan durumla ilgili gerekli bilgilendirmeyi avukatlarımızdan ve Patronların Enderindeyiz Ağı’ndan öğrenip birbirimizle paylaştık. İsteğimiz çalışanların maaşlarının eksiksiz ve tam yatırılması.
Betül: Bu süreçte her mağaza çalışanı gibi emeğimizin karşılığını almak istiyoruz.
Duygu: Elbette mağdur olmak istemiyoruz. Çünkü ne kadar part-time çalışan dahi olsak o maaşa fazlasıyla ihtiyacımız va, kredi kartı borçlarımız var. Yeri geldiğinde 30 saati bile aşan shiftler yazanlar bir zorlukta yine bizi hedef alıp saatlerimizden kar etmeye odaklandı. Halbuki biliyoruz ki bizleri en az bir ay idare edecek bütçeye sahipler.
Teşekkür ederiz. Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Zeynep: Sesimizi bu şekilde duyurabilme fırsatı verdiğiniz için bizler teşekkür ederiz. Umarız en kısa zamanda biz emekçilerin talepleri yerine getirilir. Bizler emeğimizin karşılığını istiyor, patronlara boyun eğmeyeceğimizi duyurmak istiyoruz.
Deniz: Buradan mağaza çalışanlarına seslenmiş olalım, topluca iletişim kurabileceğimiz bir platform oluşturmamız ve bilgi/deneyim paylaşmamız önemli. Özellikle bu gibi süreçlerde yalnız olmadığımızı bilmemiz ve örgütlü hareket etmemiz gerekiyor. Mağaza emekçisi arkadaşlar Instagram hesabımıza yazabilirler: @zaraemekcileri
Betül: Hayır, ben teşekkür ederim.
“Ben mağazamda zamanında mobbinge maruz kalmış biri olarak hakkımı sonuna kadar savunacağım ve 3 yıllık hakkımı, emeğimi ortada bırakmayacağım.”
Duygu: Ben mağazamda zamanında mobbinge maruz kalmış biri olarak hakkımı sonuna kadar savunacağım ve 3 yıllık hakkımı, emeğimi ortada bırakmayacağım. Saatlerimizden memnun değiliz dediğimizde ‘’içerde A4 kağıdı var temiz isterseniz’’ tarzında çirkin söylemlerle karşılaştık. Ayrımcılıkların olduğu kötü koşullarda çalışıyoruz. Kimi 30 saat çalışıyorken kimi 15 saatte kaldığı oluyor. Kurumsallığı ve iyi çalışma koşullarıyla nam salan bir firmada bile bu denli ayrımcılıklar söz konusudur. Desteğiniz için sizlere teşekkür ederiz. Sevgiler.