Patronların Ensesindeyiz Ağı Bursa’daki ilk iş yeri temsilcileri toplantısını gerçekleştirerek önümüzdeki döneme dair mücadele başlıklarını ve çalışma planını belirledi. 26 Mayıs Pazar günü Eğitim-İş Sendikası’nda gerçekleşen toplantıda mazeretlilerle birlikte yirmi fabrika temsil edildi.
İşçi sınıfına dönük saldırılara yanıt vermek ve daha örgütlü bir sınıf hareketi yaratmak için Ekim 2018’de yola çıkan Patronların Ensesindeyiz Ağı, Bursa’daki çalışmalarını yeni bir evreye yükseltmek için iş yeri temsilcileri toplantıları düzenlemeye başladı.
Toplantıda ilk söz alan Yaşar Çelik işçi sınıfının güncel durumunu değerlendirerek PE ağının misyonuna açıklık getirdi. İşçi sınıfının bugünkü en büyük sorununun örgütsüzlük olduğunu söyleyen Çelik, bugüne kadarki bütün kazanılmış hakların örgütlü ve kararlı mücadelelerin eseri olduğunu ve bu toplantı ile amaçlananın da yeni mevziler elde etmek için hazırlanmak ve mücadele etmek olduğunu vurguladı.
Toplantının ikinci konuşmacısı avukat Gökhan Küçükaşık ise mücadelenin hukuk alanında nasıl karşılık bulduğuna ve Bursa’daki PE avukatları olarak nasıl katkı yapabileceklerine değindi. Patronların iktidarın kural tanımazlığından aldıkları güçle çok basit hilelerle işçilerin haklarını elinden alabildiklerini hatırlatan Küçükaşık hukukçuların misyonunu sadece dava aşaması ile sınırlamayıp her an sürece müdahil olacaklarını ifade etti.
Nasıl örgütleneceğiz, neler yapacağız?
Toplantının ikinci kısmında farklı fabrikalardan işçiler söz alarak hem yaşadıkları problemleri ve örgütlenme deneyimlerini paylaştılar hem de önümüzdeki döneme dair somut kararlar aldılar.
Alınan kararlardan ilki, henüz iş yeri komitesi kurulmayan fabrikaların tümünde iş yeri komitesi kurulması oldu. Kendi fabrikalarından örnek veren işçiler sorunlara hızlı yanıtlar üretebilmenin ilk koşulunun iş yerlerinde birlikte davranma yeteneğinin gelişmesi olduğunun vurguladılar.
İkinci karar, PE ağında buluşan işçilerin sorun, ihtiyaç ve mücadelelerinin paylaşılacağı ve sınıfın birbirinin gündeminden haberdar olacağı bir iletişim ağının kurulması oldu.
Üçüncü olarak, işçi sınıfının mücadele, dayanışma ve eğitim merkezleri olarak Bursa’da açılacak olan semt evlerinin etkin şekilde kullanılması ve mümkün olan yerlerde işçi evleri açılması kararı alındı.
Dördüncü karar patronların en büyük saldırılarından biri olan kıdem tazminatı ile ilgiliydi. TKP Emek Merkezi tarafından hazırlanan broşürün etkin kullanımı ile bir sonraki toplantıya kadar yoğun bir çalışma yapılması ve işçilerin mücadeleye hazırlanması kararlaştırıldı.
Son karar ise 30 Haziran Pazar günü büyük bir piknik düzenlenmesi ve iş yeri temsilcileri toplantısının ikincisinin orada gerçekleştirilmesi oldu.
Bu gücün farkına varmalıyız
Toplantının ardından görüşlerini aldığımız işçiler şunları söyledi:
Yüksel: Öncelikle kendi haklarımıza sahip çıkmamız lazım. Ben tecrübeliyim daha önce ciddi bir iş kazası geçirdim. 7-8 yıldır mahkemem sürdüğü halde daha bir hakkımı alamadım. Bu yüzden kendimiz ve ailemiz için “patronların ensesindeyim” dememiz lazım.
Gülay: Kriz dayatılarak bütün haklarımızı teker teker elimizden alıyorlar. Buna karşı mücadele edip işçi arkadaşlarımla dayanışıp haklarımı geri almayı ve daha insani koşullarda yaşamayı istiyorum.
Uğur: Emekçiler olarak bu sömürü sisteminin durmasını istiyoruz, gerçekten aydınlık, emeğimizin karşılığı alacağımız bir sistem de kurmak istiyoruz aynı zamanda ve bunun yolunun örgütlü mücadeleden geçtiğini biliyoruz. Geçen fabrikada elektrik kesildi 4-5 saat çalışılmadı. O elektrik işçileri örgütlü olduğunda hayatı durdurabilir. Bu gücün farkına varmalıyız.
Kadir: PE ağı bizim örgütlenmemiz için çok değerli ve kıymetli o yüzden buradayız. Geçmiş kazanımların geriye değil ileri gitmesi için çalışacağız. Biz bir iş yeri komitesi kurduk. Önceden bize ne söylense onu yapıyorduk ama artık ortak akılla birlikte gelişmelere anında müdahale edebiliyoruz.
