Patronların Ensesindeyiz Ağı’nın “sömürücü ihbar hattına” bildirimde bulunan taşeron işçisi Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi’ndeki mağduriyetlerini şöyle anlatıyor:
“Kadroya alınma şartlarından en önemlisi güvenlik soruşturmasını geçemedikleri gerekçesiyle yüzlerce insan işten çıkarıldı. Emekli olduğu halde geçinebilmek için çalışmak zorunda olan arkadaşlarımız işten çıkarıldı. Kadro yasası çıkmadan birkaç ay önce işe başlayan işçiler, yasanın belirlediği tarihten sonra işe girdikleri söylenerek işten çıkarıldı. Onlara belli bir süre sonra İşkur üzerinden sizi tekrar işe alacağız vaadinde bulundular ama halen o insanlar işsiz, sürekli bir oyalama politikası sürdürüyor hükümet. Başka bir işte de çalışamıyorlar çünkü onlara tekrar işe alınacaksınız denildi.”
Kadroya geçirilenler de mağdur. Kendisinin de onlar arasında olduğunu belirten işçi bu kesimdeki mağduriyeti ise şöyle aktarıyor:
“Kadroya geçirilenler ise geriye dönük bütün haklarından vazgeçmek zorunda kaldılar. Örneğin on yıllık taşeron işçisi on yıllık kıdem tazminatından vazgeçmek zorunda kaldı. Hastaneye açılan haklı davalarını geri çekmek zorunda kaldılar (İş tanımlarında olmayan işleri yaptıkları için dava açmışlardı) Bu davaları geri çekmek zorunda kaldıkları için avukatlara her işçi 900 lira vermek zorunda kaldı. Bu işçilerin iş yükü arttı çünkü çıkarılan işçiler geri alınmadı, onların yerine kimse işe alınmadı, işçi sayısı azaldı. Özlük haklarında kötüye giden durumlar oldu (İzin kullanamama gibi çünkü yeterli işçi yok). Temizliğin aksamasıyla enfeksiyon riski arttı. Kadroya geçişle özlük haklarında herhangi bir iyileşme söz konusu olmadı. Vaat edildiği gibi primlerin yüksekten yatması ve bunun emekliliğe yansıması gibi bir şey olmadı. Bu saydığım durumlar sadece Okmeydanı eğitim araştırma hastanesinde değil bütün ülkedeki işçiler için söz konusudur.”