14 Ekim akşamında Inter Abrasiv fabrikasının zımpara bölümünde çalışan Halim E., fazla mesai yaptığı sırada kolunun makineye sıkışması sonucu hayatını kaybetti. Fabrika o gün 00.00 – 08.00 gece vardiyasını iptal etti; işçiler bu sabah tekrar işbaşı yaptı.
Manisa’da düzenli olarak iş kazaları yaşanıyor. Bazıları ise, bir ay önce Standart Profil fabrikasında da olduğu gibi ölümle sonuçlanıyor. Bunun sonucunda kazaların işçilerin hatası olduğu ve cenaze detayları dışında bir açıklama yapılmıyor. Üstelik, bu iş yerlerinde sendikalar da var!
Inter Abrasiv, Çiğli’de kurulduktan sonra 2009 senesinde Manisa OSB’ye taşınmış, 2020 senesinde yeni yatırımları ile büyümeye devam etmiş bir şirket. Daha önce kapanan Schneider Elektrik fabrikasında sendikal mücadele yürüten işçileri bir süre çalıştırıp sonra çeşitli bahanelerle işten çıkarmasıyla da gündeme gelmişti. İşçiler, asıl gerekçenin sendikal mücadeleleri olduğunu açıklamışlardı.
Şirketin sitesinde “İş Sağlığı Güvenliği” metni “Tüm faaliyetlerinde insanı en değerli varlığı olarak kabul edip…” diyerek başlıyor!
Kazadan sonra gece vardiyasını iptal edip, kazanın olduğu makinayı sarıp sarmalayıp sabahına fabrikayı “çalışacak hale” getirmelerinden anlıyoruz “insanın en değerli varlık” olduğunu… Şimdi cenaze için araçlar kalkacak, aileye görüşmesi için bir temsilci gidecek, dava sürecinden önce aileye “destek” verilecek.
Özetle, sendikalı işçileri işten çıkaran, insan canını hiçe sayan ‘işçi ve insan dostu’ bir fabrika.
Sonuç? Halim artık aramızda olmayacak, geçen ay benzer şekilde hayatını kaybeden Nihat gibi…
Fakat üretim devam edecek; bu iş yerleri yeni yatırımlar yapacak; işçilerin emeğinin ve canlarının üzerinde büyüyecek. Bazı sendikacılar da söyledikleri gibi “sermaye düşmanlığı yapmadan işçilerin haklarını en iyi şekilde” işte böyle savunacak!
Halim, yoğun çalışma mesaisi içinde, hızlı iş çıkarma baskısı altında ve düşük ücretlerle kendi canını dahi düşünemeden çalışırken hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden diğer işçiler gibi… Şimdi belki Halim’in “yeterince dikkatli davranmadığını” da söyleyecekler fakat biliyoruz ki iş güvenliği ve işçinin canı patronların umrunda değil. Ölümlerin asıl nedeni bu. Bu koşullarda çalışan işçiler hayatını kaybettiğinde ise ilk iş, “Suçlu işçinin kendisi” diyorlar.
Suçlu, insan canını hiçe sayan patronlar ve bitmez kâr hırsıdır. Bunu gizleyen patronlara ve patron dostu sendikalara karşı tek çözüm ise işçilerin birlikteliği.
İşte bu nedenle Inter Abrasiv fabrikası işçilerine çağrımızdır:
“İş yerlerimizdeki sömürüye karşı bir araya gelmek, hakkımızı aramak ve birlikte mücadele etmek, örgütlü hareket etmekten başka çare yok. Bu birliktelik canımızın tehlike altında olduğu bir fabrikada sadece maaş pazarlıkları ile sağlanamaz.
Örgütlülük, sözünü söylebilmek, birbirimizi dinlemek, birlikte doğruyu aramak demek. Örgütlülük, yalnız olmadığını, hangi adımları atacağını bilmek demek. Örgütlülük, geleceğini inşa etmek için aracıları aradan çıkartıp bizzat kendin olarak çaba göstermek demek.
Mücadele etmek için Patronların Ensesindeyiz Ağı’na katıl!
Patronların Ensesindeyiz Ağı, Inter Abrasiv patronunun ensesinde olmaya ve sürecin takipçisi olmaya devam edecek. İş cinayetlerinin hesabını soracağız!”