Asgari ücret toplantılarının ilkini geride bıraktık. Patronların Ensesindeyiz İşçi ve Stajyer Avukat Dayanışma Ağı olarak, maaşlarımızın patronların masalarında tartışılmasını kabul etmiyoruz.
İşçi ve stajyer avukatlar olarak, pek çoğumuz, asgari ücret dahi kazanamazken fazla mesai ücreti, yıllık izin gibi haklarımız patron avukatlar, barolar ve meslek yasaları tarafından tanınmıyor.
Yalnızca asgari ücret zammı dönemleri değil, işçi avukatlar için barolar tarafından patron avukatlara “tavsiye” edilen ücretlerin yeniden açıklandığı günlerde de bu zam maaşlarımıza yansımıyor, bir kısmımız ise bu zam dönemlerinde işsiz kalıyoruz. Bugün asgari ücret zammı tartışılırken, baroların yayınladığı tavsiye niteliğindeki en az ücret çizelgesinde İstanbul için 15.000 TL, Ankara için 16.750 TL, İzmir için ise 17.781 TL uygun görülüyor. Nasıl belirlendiğinin anlaşılamadığı, bu ücretlerin ise kimler için belirlendiği açık: Barolar patron avukatları koruyor. Bağlayıcılığı dahi bulunmayan bu tavsiye niteliğindeki ücretler bir yana, asgari ücret dahi kazanmayan işçi avukatlar için herhangi bir denetim de gerçekleşmiyor.
Biz sana mesleği öğretiyoruz, mesleği öğrettiğimiz için senin büroya para vermen gerekir
Stajyer avukatlar olanlarımız ise, bir yıllık zorunlu staj dönemi boyunca çok düşük ücretlerle veya ücret almaksızın ve sigortasız çalışıyor. Asgari ücret zammı tartışmalarının parçası bile olamayan bizlere bir sene dişimizi sıkmamızı öneriyorlar.
Ankara’dan Av. Mehmet Çiftçi meslektaşımız staj döneminde yaşadıklarını ve işçi avukatlığa ilişkin sorunları şöyle anlatıyor:
” Öncelikle günümüz koşullarında artık öğrenciliğin hem ekonomik hem de psikolojik olarak en zor yaşandığı bir dönemde mezun olan ve neredeyse öğrencilikten daha da zor bir süreç yaşayan stajyer avukatlar ile başlayalım. Yeni mezun olan hukuk fakültesi mezunları öncelikleri CV’leri ne derece dolu olursa olsun staj yapacak hukuk bürosu bulmakta büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Çünkü hukuk bürolarının büyük bir çoğunun stajyer avukatlardan beklentisi avukatlık mesleğinin temellerini oluşturan işlerin yanı sıra; ofis temizliği yapma, müvekkillere çay kahve servisi yapma, icra katipliği, call center hizmeti sağlama ve daha da kötüsü patron avukatın çantasını ve cübbesini taşıma gibi bir çok meslek dışı işlerin yapılmasıdır. Ne yazık ki bir çok stajyer meslektaşımız mesleği öğrenmek adına bütün bunlara katlanmak zorunda kalıp, bu şartları kabul etmektedir. Patron avukatların gözünde böyle bir misyona sahip stajyer avukatlar bunca meslek etiğine aykırı muamele görmelerine rağmen, yanında staj yaptıkları avukatlar tarafından hiçbir şekilde maaş verilmemektedir. Hatta bazı stajyer avukat arkadaşlarımız; maaş talebinde bulunduklarında, hukuk büroları tarafından; “biz sana mesleği öğretiyoruz, mesleği öğrettiğimiz için senin büroya para vermen gerekir.” şeklinde trajikomik cevaplar almaktadır. Bütün gün ofis, icra daireleri ve diğer mahkemeler arasında mekik dokuyan stajyer avukatların çoğu bunca yol ve yemek masrafını dahi kendi cebinden karşılamaktadır. Bir stajyer avukat ne yazık ki biraz daha şanslı ise sadece yol ve yemek masrafının karşılanması şartı ile staj yapmaktadır. Bütün bunların yanı sıra; stajını tamamlamak üzere olan meslektaşlarımız ruhsat alabilmek için neredeyse 10.000 TL’nin üzerinde harç ödemek zorunda kalmaktadır. Bu ruhsat başvuru harcını ve diğer masrafları tamamlamak için kredi çekmek zorunda kalan stajyer avukatlar da bulunmaktadır.
Gelelim işçi avukatlara… Emek sömürüsünün en şiddetli derecede yaşandığı alanlardan biri de ne yazık ki şaşırtıcı bir şekilde meslektaş olan patron avukat-işçi avukat ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Bir işçi avukatın aldığı maaş kıdemi ne olursa olsun asgari ücreti geçmemektedir. Bırakalım asgari ücreti; Bazı hukuk bürolarında patron avukatlar tarafından 2 avukata tek asgari ücret şeklinde acımasız yöntemle maaş ödemesi yapılmaktadır.”
Onlarca zorluğa rağmen cübbelerimizi giymekten vazgeçmek istemiyoruz
Yeni ruhsat almış bir meslektaşımız Av. Anıl Mert Yılmaz ise iş arama sürecinde karşılaştıklarını şöyle aktarıyor:
“Mesleğe yeni adım atmış bir avukat olarak gerek staj sürecimde gerekse avukatlık mesleğini icra ederken karşılaştığım birtakım sorunlardan bahsetmek isterim. Öncelikle zorunlu staj dönemi hepimizin malumu. Bu süreç boyunca ilk 6 aylık dönemimi olması gerektiği gibi adliyede geçirmek isteyerek stajıma başladım. Ancak İstanbul’daki yaşam maliyetlerinin artık hiçbir gelir olmaksızın hayatta kalmaya yetmemesi sebebiyle butik sayılabilecek bir büro ile anlaşıp çalışmaya başladım. Stajyer avukatlık yapacağım vaat edilerek girdiğim ofiste icra takip elemanı gibi çalıştırıldığımdan günlük ortalama adım sayım 25.000’in üzerinde idi. Ağır çalışma koşulları bir yana stajyerini kişisel asistanı zanneden patron avukatlar olduğu için kendi çantasını taşıtmak istemesi ve ofis için alışveriş yapılmak üzere öğle aramda yemek yerken önüme 200₺’nin atılarak yemekten kaldırılıp markete gönderilmek istenmem gibi bırakın mesleğin onuruna insanlığa sığmayacak davranışlarla karşılaştım.
4 günlük çalışmamın ardından ayrıldığımda ise hak edişimi alabilmek için 1 defa ofisine gitmek dahil 6 gün boyunca emeğimin karşılığı olan parayı istemek zorunda kaldım. Buna rağmen yatan para eksikti. Sonrasında ikinci 6 ay için çalıştığım ofiste yaklaşık 1,5 ay yalnızca yol param karşılığında çalışıp öğle yemeklerimi de ofiste yedim. Sonraları 2.000₺’lik bir harçlık ödemesi almaya başladım. Daha sonralar bu şartlar dahilinde istanbulda yaşamın imkansız olduğunu dile getirip kendilerinden artık bir ücret takdir etmelerini istediğimde -ki bu ücret piyasa şartlarının çok altında olan 6.500₺ idi. 6.500₺’nin çok olduğunu söyleyerek 5.000₺ vereceklerini söylediler. Stajım bitene kadar bu ücret karşılığında çalışıyor Büyükçekmece’den Kartal’a kadar tüm adliyelerde işlemler yapıyor, ofisin dilekçelerini yazıyor, noter ve PTT süreçleri ile uğraşıyordum. Bir avukattan tek farkım maaşım ve duruşmalara katılamıyor olmamdı.
21 Kasım 2023 tarihinde ruhsatımı aldıktan sonra sigorta girişimin yapılacağını bu sebeple maaş konuşmamız gerektiğini söylediler. Benim talebim İstanbul Barosu’nun tavsiyesi olan 15.000₺ idi ancak 7,5 aydır birlikte çalıştığım ve staj sürecimde bana avukatlık öğretmesi gereken patronumdan “hiçbir şey bilmiyorsun o parayı hayatta vermem” cümlesi ile 12.000₺ ye ikna olmam istendi. Asgariye zam gelecek zam geldiğinde tekrar zam yaparım demiş olsa da reelde bu benim bir avukat olarak asgari ücret + 500₺ ile çalışmak zorunda olduğum gerçeğini değiştirmiyordu.
Üstelik ne CMK görevi almama ne de kendi dosyalarımı almama iznim yoktu. 9 aylık bu süreçte aldığım maaşlar bırakın sinema tiyatro konser gibi kültür-sanat ihtiyaçlarımı karşılamayı çoğu aylar 1 paket sigara alamaz halde idim. Çünkü almış olduğum ücretler çoğu kez dışarda yenmek zorunda olan yemeklere gidiyordu.
Tüm bu süreçler boyunca “köklü meslek örgütümüz”den kimsenin iletişime geçip “stajın nasıl geçiyor?” diye merak dahi etmemesi, stajyer avukatları piyasa haline gelmiş bu karanlığın içinde bırakması içimde mesleğime dair ne bir tutku ne de bir istek bıraktı…
Tabi bu noktada meslektaşlarımın yaptıklarını da göz ardı etmeyeceğim. Ruhsatını yeni almış bir avukat olarak iş görüşmesinde 15.000₺ istediğim ofise iş görüşmesi için gelen 3 yıllık kıdemli avukatların patron avukattan talebinin 16.000₺ olması da bizleri en az Baro’nun hatası kadar zor durumda bırakıyor. Meslektaş dayanışması bilincinden yoksun olarak söylenen talepler avukatları açlık sınırının altında çalışmaya itiyor. Dolayısıyla baronun bu duruma müdahale edip tavsiye ücret açıklamasından ziyade bunu bir yaptırıma bağlayarak uygulatması gerekir.
Dilerim yaşadığımız onlarca zorluğa rağmen cübbelerimizi giymeye devam edebiliriz.”
Asgari ücret zammını patronlar ve patronların örgütlerinin, işçi ve stajyer avukatların ücretlerini ise patron avukatların belirlemesine karşı yaşanılabilir, insanca ücret ve çalışma koşulları için mücadelemizi büyüteceğiz.
Patronların Ensesindeyiz İşçi ve Stajyer Avukat Dayanışma Ağı