13 Eylül 2024, Cuma

Hastanelerde salgın kontrolden çıkarken sağlık emekçileri tükeniyor

Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan bir sağlık emekçisi, Patronların Ensesindeyiz Ağı’na ulaşarak salgının kontrolden çıktığını ve bu süreçte sağlıkçıların yaşadıklarını anlattı.

Mart ayında başlayan koronavirüs salgınının en ağır şekilde ilerlediğini belirten sağlık emekçisi, daha büyük felaketin kapıda olduğuna herkesin inanmaya başladığını, çıldırma aşamasında olduklarını, salgınla mücadelenin sadece halktan ve sağlıkçılardan beklendiğini ifade etti.

Yoğun bakımda yer bulmak imkânsızlaştı

“Bu dönemde tüm dünyanın ve halkın gözüne baka baka yalan veriler sunuluyor. Sadece hastanemiz Çiğli devlet hastanesinde günde en az on ölüm olurken ülke genelinde 100 civarı ölüm olduğunu göstermek halkın zekâsıyla dalga geçmektir” diyen sağlık emekçisi, hastanenin doluluğu ile ilgili “Yoğun bakımlarda yer bulmak imkânsızlaştı. Sedyelerde bile yer kalmadı. Acil servise gelen hastalar şanslı ise sandalyelerde yer bulabiliyor. Bir vatandaş 112 ile geldi. Yer bulamadıkları için yakını arabasının bagajındaki portatif sandalyeyi getirdi, tetkik ve tahlillerini o şekilde bekledi. 112 ile gelen hastalar değil sedye, sandalyeleri bulmakta da zorlandıkları için duvar dibinde beklemek zorunda kalıyorlar. Durumu acil olmayan, kronik rahatsızlığı olan hastaların da acillere taşınması var olan kaosu büyütüyor” dedi.

Hasta şanslıysa, oksijen tüpü bulunursa, oksijen alabiliyor

Salgına karşı önlemlerin yeterince alınmaması veya göstermelik önlemler alınmasından dolayı tepkili olduklarını belirten sağlık emekçisi, hastanenin yetersizliklerinin ve buna ek olarak personel ve sağlık çalışanlarının yetersiz kalmasının, hastalığın yayılma ve ölüm riskini artırdığını vurguladı. “Hastaların vital ölçümleri saatlerce sonra alınabilmekte, tedaviler çok gecikmekte. Birçok hasta güya hastane içinde oldukları halde KBRN alanında ortada sandalye ile bekleyip (şanslı ise) oksijen tüpü bulunursa oksijen alabiliyor” dedi.

Şiddet, darp olayları arttı

Aşırı gerginlik ve yoğunluktan, sağlık çalışanına karşı şiddet, darp olayları da bu süreçte arttı. Birçok hastaneden sağlık çalışanının şiddetle karşılaştığına dair görüntüler gündeme gelmişti. Bu konuda görüşlerini belirten sağlık emekçisi, şiddet olaylarının artmaya başlayacağını beklediklerini söyleyerek, “bunun bilinen bir şey olduğunu söylüyorduk, şiddetin artacağını zaten bekliyorduk, bu fazlasıyla oldu. İşin daha da kötüsü artık sağlık çalışanları ve güvenlik görevlileri de kendi aralarında yumruklaşmaya varana kadar kavgalara başladılar. Yaşadığımız zombi hikâyesi kadar korkunçken tablonun daha da ağırlaşması an meselesi” diye konuştu.

Çalışanlar bir saatlik boşlukta arabada dinleniyor

Üstelik sağlık çalışanlarının kendi aralarındaki izolâsyonuna dair hiçbir işyeri önlemi alınmadığını belirten emekçi, “bazı sağlık çalışanları araçları olduğu için 1 saatlik boşluğu varsa arabasında gidip dinleniyor. Ama olmayanlar bu soğuk kış gününde ne yapsın?” dedi.

Sosyal mesafe yok, Covid-19 olan ve olmayana aynı yerde bakılıyor

Birçok hastanede Covid-19 olan ve olmayan hastaların beraber kontrol edildiği, servislerin dolu olduğu bilinmekle beraber Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesinde de durumun benzer boyutlarda olduğu belirtildi. Sağlık emekçisi, “üstelik sosyal mesafe hiçe sayılmış bir şekilde hasta ve yakınları dip dibe. Ayrıca daha da kötüsü idare tarafından hastaların eritilmesi gerekçesiyle yeşil alanda covid’li olmayan hastalarla birlikte covid’li hastalara bakmaya da zorlanıyoruz. Bu şekilde covid olmayan ve başka nedenle tedaviye gelmiş hastalar da rahatlıkla covid kapar” diyerek hastanelerin doluluğunu anlattı.

Ulvi teselli yerine, kişisel koruyucu ekipman maske verin

Bir başına bırakılmış ve her gün Covid-19 kaynaklı kayıplar veren sağlık çalışanlarının yeterli maske, ekipman, salgına karşı önlemler için tepkileri birçok kere gündeme gelmişti. KKE’nin yetersiz olduğunu belirten emekçi “sağlık çalışanlarına hakkınız ödenmez diyerek bize ulvi teselli vereceğinize doğru dürüst N95 cerrahi maske verin. Günde sadece 2 tane N95 alma hakkımız var. Ama bir hekim bazen 8 tane entübasyon yapıyor ve yanındaki hemşireler de aynı şekilde bu özel işleme yardımcı oluyor. Her entübasyondan sonra KKE’nin değiştirilmesi gerekir. Ancak malzemeler de ciddi sıkıntılı. Üstelik verilen malzemelerin kalitesi de düşük” dedi.

Bizlere hakkınız ödenmez palavrası, halka sınırlı sayıda test, kendileri için özel uçak, araç, saray…

Salgının başından bu yana göstermelik önlemlerle geçiştirilmiş, sağlık emekçilerine hakkınız ödenmez demekten ileriye gidilmemiş, halka ise yeterli test sayısı sunulmamış olduğunu belirten sağlık emekçisi “kendilerine geldi mi onlarca saray, onlarca özel uçak, binlerce lüks araç, çifter üçer maaş. Ancak halka gelince sınırlı test sayısı, sağlık çalışanına gelince “hakkınız ödenmez”.  Üstelik sırtını sıvazladıkları birçok özel hastaneler belirli bir saatten sonra ‘bizde test yok’ yalanı ile hastaları acil servisimize kışkırtarak gönderiyorlar. Tablo tarif edilemeyecek kadar kötü durumdadır” dedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz
Captcha verification failed!
Captcha kullanıcı puanı başarısız oldu. lütfen bizimle iletişime geçin!