Tekstil işçisi arkadaş,
Sen de ürettiğin ürünlerin mağazada yanına bile yaklaşamıyor musun?
Her gece mesaiye kalmana rağmen ay sonunu getirmekte zorlanıyor musun?
Ustabaşının, şefinin baskısından, bağırıp çağırmasından bıkıp usandın mı?
Zorunlu fazla mesailerden, haftalar boyu aralıksız çalışmaktan yıldın mı?
İşler azalınca patron “arkadaşlar sipariş yok, iki hafta ücretsiz izin” diyor mu?
İşlerin yoğun dönemde kârı paylaşmazken, durgun dönemde zararı sana mı ödetiyorlar?
Düşük ücretler nedeniyle tek bir işle ay sonunu getiremeyip, boş bulduğun zamanlarda ek işler yapmak zorunda kalıyor musun? Kimi zaman bir düğün salonunda, kimi zaman bir inşaatta, kimi zaman başka bir fabrikada gündelikçi olarak…
Her zam döneminde patron “aynı gemideyiz” deyip, işlerin ne kadar kötü gittiğini anlatıyor mu?
Peki bu kötü gidişe dur deme vakti gelmedi mi?
Düşük ücret, aşırı fazla mesailer, elden ödemeler, kayıtdışı çalışma, ustaların baskısı, kullanılamayan yıllık ücretli izinler tekstilde neredeyse kuralı haline gelmiş durumda. Bu çalışma koşulları için “sektörün yapısı böyle, bu sektörde çalışacaksan, bunu kabul
edeceksin” diyorlar. Oysa biz biliyoruz ki, “sektörün yapısı” dedikleri şey aslında patronların daha fazla kâr hırsından başka bir şey değil.
Sen de bu sorunlardan bunaldıysan, Patronların Ensesindeyiz Tekstil İşçileri Dayanışma Ağı’na ulaş. Atölyende, fabrikanda yaşananları bize bildir.
Yaşanan her bir hak gaspını duyuralım.
İhbar et, tekstil patronlarının ensesinde olalım.
Hiçbir arkadaşımızın yoğun sömürü karşısında, kötü çalışma koşullarında yalnız kalmasına izin vermeyelim.
Tekstil İşçileri Dayanışma Ağı’na katıl, bu gidişe hep birlikte dur diyelim.
PATRONLARIN ENSESİNDEYİZ TEKSTİL İŞÇİLERİ DAYANIŞMA AĞI