Patronların çalışanlarına onların sahibiymiş gibi davrandıkları ve yasal yükümlülüklerini yerine etirmeyi bile lütuf saydığı bir örnek daha. SPEFICHEM fabrikasında temizlik görevlisi olarak çalışan Nevin Yeşil başından geçenleri Patronların Ensesindeyiz Ağı’na anlattı.
İşe başlama sürecinizi ve çalışma koşullarınızı anlatır mısınız?
Eski çalıştığım firma batınca oradaki birinin aracılığı ile Spefıchem firmasına gönderildim. Bu firma aile şirketi gibi. Karı koca şirketin başında, toplam 8 ya da 9 kişi çalışıyor. Yurtdışına mal tedarik ediyorlar, dolar üzerinden çalışan bir firma. Fabrikanın temizlik, yemek ondan sonra gelen misafirlere yemek servisi baya bir yoğun çalışıyordum, bütün işlerine bir tek ben bakıyordum. Asgari ücret alıyordum, 220 TL de yol parası toplamda 2.200 tl ücret alıyorum. 15 gün deneme süreci dediler sigortamı yapmadılar sonrasında sigortamı yaptılar.
“İlk çalışmaya başladığım zaman övgüler alıyordum, sonra…”
Çalışmaya başladığım dönem içerisinde bana karşı ilk başlardaki bir aylık davranış çok iyiydi. Çünkü benim performansım gerçekten çok yüksek o işe göre çok fazla yüksek işi temize çıkarmışım her tarafı temizlemişim paklamışım her taraf pırıl pırıl övgüler alıyorum. Bu seferde yemeği yapıyorum işi yapıyorum 8- 9 kişiye de yemek yapıyorum.
Sonrasında artık işten geldiğimde dinlenmem gerekiyor, 5 dakikalık 10 dakikalık oturmam da gerekiyor, bu sefer de “abla eski performansın yok” diyerek beni takip etmeye başladılar. Ben de çok yorulduğumu, bu kadar yorulmamam gerektiğini açık bir şekilde dile getirerek söyledim.
Çalıştığınız firmadan ayrıldıktan sonra ne gibi sıkıntılar yaşadınız?
Eşim makine operatörü çuval fabrikasın da çalışıyor. Bundan dolayı belinde dört tane fıtığı var boyun fıtığı var, zor işi. Baktık ben yetişemiyorum iş yerinde çok yorulduğum için işten ayrılmaya karar verdim. Bunu onlarla konuştuktan sonra maaşımı vereceklerini söylediler, ağustos ayının maaşını eylülde veriyorlar zaten…
Eylül’ün sonuna kadar bekledim, ekim olunca da birkaç kere patronumuza mesaj attım dönüş yapmadı. Bir iki defa da arama yaptım bunlara geri dönmedikleri zaman da oradan çıkan bir mühendisi aradım dedim ki “Benim durumum iyi değil elektriklerimi kesecekler ben arıyorum mesajlarıma cevap vermiyorlar telefonlarıma cevap vermiyorlar orda herhangi birisi yok mu dedim.”
Tamam abla ilgileneceğim dedi. Sonra da paramı yatırdılar.
”Yalancılıkla suçladırlar ”
Aradan bir saat geçti bana söyle bir mesaj geldi:
“Nevin Hanım hatırlar mısınız bana “FIKKSAN’da param aylarca kaldı, utandım gidip istemeye” demiştiniz. Yazık, kaç yaşında kadınsınız, alamadığınız para için dolanmadığınız kapı kalmamış, o para size helal değil biliyor musunuz? Tabi biz buna inanmadık çünkü sizin yalan olayınızı ben ve eşim “iki araç değiştiriyorum” deyip parasını talep edip kendi aracınızla işe gelmenizden anlamıştık. Biz sizinle ahirette görüşeceğiz, o alığınız para da benim tarafımdan haram olsun, dilerim doktor paranız olur. Sevgiler”
İşe girerken bana ulaşımımı nasıl sağladığımı sordular, ben de iki vasıta ile gittiğimi söyledim. Eskiden tek vasıta iken bu araç kalkınca iki vasıtaya çıktı ulaşım. Bu durumu onlara anlattım ve iki vasıta parası istedim, onlar da kabul ettiler.
Benim arabam su mu yakıyor? Benim benzim paramı koymadılar evet ben yol paramı talep ettim benzine koydum üstünü kendim tamamladım geldim. 20 dakikada 30 dakikada geleceğim yere 10 dakikada geldim. Bu benim kendi tercihim.
Ben onları iyi niyetli sandığım için eski iş yerim FIKKSAN’da evet param kaldı tazminatım kaldı insan istemeye utanıyordu demiştim. Buna inanmamışlar… Nedeni yeni işe arabam ile geliyor olmam. Evet para için dolanmadığım kapı kalmadı, beni oraya koyan kişiyi aradım dedim ki arıyorum telefonlarıma cevap vermiyorlar ilgilenir misiniz dedim.
“Gerçi siz helali haramı düşünen insan olsaydınız iş yerinizden evinize kalan yemekleri götürmezdiniz, bir de namaz kılıyorsunuz” demişler. İş yerinde yemek pişiyorum, 8 kişilik yemek, bazen bir tabak, bazen iki tabak yemek artıyor, çöpe atmıyorum, zaten o da ‘çöpe atma’ diyor. Akşam mesaiye kalacakları da düşünerekten dolaba koyuyorum, yarın oluyor yeni yemek yapıyorum, ben de bir önceki günün kalan yemeğini eve getirdim, sordum izin aldım da getirdim. Benim yemek gibi ihtiyacım yok, maddi durumum o kadar kötü değil, elimden geldiği kadar hayatımda kimseye muhtaç olup da, kendi ailem dahil olmak üzere kimseye boyun eğmiş, bir kap yemek peşine düşmüş bir insan da değilim.
Ben bunların hiçbirini hak etmedim. Kanuni bir yol olmuş olsa ona bile gideceğim. Psikolojik olarak şu son bir aydan fazladır moralim çok bozuk, çünkü ben hayatım boyunca böyle bir şey ne duydum ne işittim. Ben pozitif bir insanım, bütün pozitif yanımı resmen emdiler. Bunu bu şekilde dile getirebilirim ancak.