QNB Finansbank çalışanlarının bir süredir tedirginlikle beklediği işten çıkarmalar seçimlerin sonlanmasının ardından başladı.
Performans düşüklüğü, şube ve bölge birleştirmeleri bahanesi ile büyük çoğunluğu şubelerden olmak üzere 90’a yakın kişinin bu ay içerisinde çıkartılacağı iddia edildi. Görüşlerini aldığımız bir banka çalışanı “10-15 yıllık şube personeli arkadaşlarımız performans bahanesi ile işten çıkarıldı, yıl sonuna kadar yeni işten çıkarmaların devam edeceğini duyuyoruz, bir çok arkadaşımız bu konuda tedirgin.” şeklinde konuştu.
Toplu İşten Çıkarma İçin Seçim Sonu Beklendi
Hükümet ve BDDK, seçim döneminde işsizlik ve ekonomideki kötüye gidişi örtmesi için bankalardan toplu işten çıkarmaları ertelemesini istemişti. Bankalar da bu isteğe uyup toplu işten çıkarmaları bir süreliğine durdurmuştu. Bu süre içerisinde banka yönetimi bir yandan işten çıkarılacakları belirlemeye başlamış, bankanın emekçileri de süreci endişeyle takip etmişti. QNB Finansbank’ın aldığı karar bir yandan ekonomi yönetimiyle banka patronları arasındaki eşgüdümü gösterirken diğer yandan bu dönemin sonuna gelindiğini gösteriyor. Patronların Ensesindeyiz ağı ile irtibata geçen emekçiler işten çıkarmaların yıl sonuna kadar süreceğini belirtiyorlar.
Arabuluculuk Çalışana Karşı Koz Olarak Kullanılıyor
Daha önce de toplu işten çıkarmalarla gündeme gelmiş bankanın emekçilere karşı eli, yeni arabulucuk yasasıyla daha da güçlenmiş oldu. İnsan Kaynakları’nın fazla mesai, işe iade davaları gibi işten çıkarmalar sonrası çalışanların işverene dava açmaması için arabulucuları devreye sokmayı tercih ettiği belirtildi.
Bu süreçte hükümetin işçiler karşısında patronları korumak için çıkardığı arabuluculuk karşılıklı anlaşma adı altında devreye girdiği, bankanın İnsan Kaynakları’nın da bunu fırsat bilerek emekçileri kıdem tazminatı ve ihbar dışında 4 maaş ile anlaşmaya zorladığı gelen bilgiler arasında.
Perfomans Aldatmacası
Toplu işten çıkarma süreci bankanın emekçileri arasında “perfomans” gerekçe gösterilerek haklılaştırılmaya çalışılıyor. Üçer aylık dilimlerle performans sürecine dahil edilen emekçiler önce uyarılıyor, dokuzuncu ayın sonunda ise perfomans düşüklüğü gerekçesiyle yasal hakları ve 4 maaş ile “anlaşmalı boşanmaya” zorlanıyor. Emekçilerin acil ihtiyaçları göz önüne alındığında işe iade ve haksız fesih davalarının açılmasının zorluğu banka yönetiminin elini kolaylaştırıyor. 2019 yılı ilk 6 ay net karını bir önceki yılın aynı dönemine göre artırarak 1 milyar 280 milyon liraya çıkaran bankanın şube ya da genel müdür çalışanlarına sunduğu performans kriterlerinin iş yeri karlılığıyla alakası olmadığı ortada. Çalışanlara gerçekçilikten uzak ya da makul olmayan hedeflerin verilmesi ve buna bağlı olarak başarısızlık hissi yaratılmasının işin yürütülmesinde olumsuzluğa yol açmak ya da performans düşüklüğüyle açıklanamayacağı açık. Yargıtay’ın var olan içtihatlerine göre patronların işten atmak için uydurduğu performans düşüklüğü kozunun geçersizliği ortadayken, patronların bu süreçteki güveni emekçilerin bankalardaki örgütsüzlüğüne dayanıyor.
