İstanbul’un Silivri ilçesi Kınalı Mevkii’nde faaliyet gösteren ve yaklaşık 300 işçinin çalıştığı Kale Conveyor (Kayışları) Fabrikası’nda, sendikal çalışmalara öncülük ettiği için tazminatsız olarak işten atılan iki işçi’ye ‘Patronların Ensesindeyiz’ ulaştı.
2018 yılı Mart ayında başlayan sendikalaşma çalışmasının yeterli çoğunluğu sağlaması üzerine, Çalışma Bakanlığı Ekim ayı itibariyle çoğunluk tespitini yaparak Petrol İş Sendikasına yetki belgesini verdi. Fabrika yönetiminin bu duruma cevabı ise sendikal çalışmaya öncülük eden işçileri -İş Kanunun 29. Maddesini gerekçe göstererek- işten atmak, çalışan sendikalı işçiler üzerinde “sendikadan istifa edin” baskısı kurmak oldu.
Petrol-İş Sendikası’nın 30 Kasım günü fabrika önünde yaptığı basın açıklamasında: “İşveren, işçilerin en temel haklarını kullanarak, sendikaya üye olma haklarını tanımamış, bizlerin taleplerini göz ardı etmiştir. İşverenin amacı, mahkeme sürecini uzatıp sendikal örgütlülüğü bitirmektir. Ancak Petrol-İş Sendikası her zaman üyesinin yanında ve haklarına sahip çıkacaktır.” denildi. Kale Kayışları Fabrikası’nda henüz bir direniş kararı açıklanmış değil, sessiz bekleyiş sürüyor. Öte yandan, işten atılan işçiler Rıfat Eroğlu ve Gökhan Acar ‘Patronların Ensesindeyiz’e yaptıkları açıklamada, “sendikalı olmak istedikleri için işten atılmalarını protesto etmek, haklı mücadelelerini sürdürmek adına fabrika önüne direniş çadırı kuracaklarını” belirttiler.
Kale Kayışları’nın üretiminin ağırlıklı kısmının ihraç edildiği, 300 işçinin çalıştığı fabrikasındaki işçilerin çoğunluğunun asgari ücret ya da çok az üzerinde ücret aldığını belirten Rıfat Eroğlu, şöyle devam ediyor: “3 yıldır burada çalışıyorum ve aldığım ücret asgari ücreti 50 TL üzerindedir. Geçinecek parayı kazanabilmem için sürekli olarak mesai yapmak, hafta sonları dahil çalışmak zorundayım. Yani, hafta sonları dahil günde 12 saat çalışmak zorundayız. Öte yandan kimyasala dayalı bir üretim yapıldığı halde işçi sağlığı da umursanmamaktadır, örneğin işin gerektirdiği kimyasal geçirmezlik sağlayan maskeler yerine pamuk maskeler verilmektedir. Onlar için, Çalışma Bakanlığı’na sunacakları evrakların eksik olmaması yeterlidir, işçi sağlığı önemli değildir. Üretimin gerektirdiği havalandırma sistemini bile sendikal üstünlüğümüz anlaşınca yaptılar fakat daha yapılması gereken çok şey var.”
Fabrikanın sekiz yıllık işçisi olan ve sendika üyesi olduğu için işten atılan Gökhan Acar ise arkadaşının söylediklerine katılarak “Ben, sekiz yıllık işçi olmama rağmen ancak 1780 TL alıyorum. Fabrikadaki işçileri insan yerine koymuyorlar. Bu kadar çalışmamıza rağmen izin almakta dahi güçlük çekiyoruz. İşyeri şartları sebebiyle hasta olan arkadaşlarımız var. Çalışmaya mecburuz ve bize sendikalaşmaktan başka yol bırakmadılar” dedi.
Kale Conveyor (Kayışları), 1975 yılından bu yana kauçuk bant sektöründe üretim yapan, yüksek kâr marjı ile çalışan, günlük 5000 mt. bant üretim kapasitesine sahip ve üretiminin yaklaşık olarak %70`ini 40`tan fazla ülkeye ihraç eden bir fabrika. Buna rağmen patron, işçilerin sendikalaşma hakkını tanımayarak işçiye baskı kuruyor.
