İSEM Akademi’nin İstanbul Avcılar’daki şubesinde öğretmenler sigortasız çalıştırıldıklarını, üstelik maaşlarını da alamadıklarını bildirdi.
Patronların Ensesindeyiz Dayanışma, Haberleşme ve Mücadele Ağı’na ulaşan, Avcılar İSEM Akademi’de çalışan ve maaşını alamayan öğretmenle süreç içerisinde yaşananları konuştuk.
Sigorta yapılacağı vaadi ile işe başladığını fakat sigortasız çalıştığını bildiren öğretmen maaşını talep ettiğinde ise kadın olduğu için patron tarafından aşağılandığını anlattı.
- İSEM Akademi’de çalışmaya nasıl başladınız? Size sunulan ilk teklif neydi?
Mezun olduktan sonra öğretim dönemi başında İSEM Akademi dershanesine Türkçe ve Edebiyat dersi öğretmenliği için iş görüşmesine gittim. Bana, yeni mezun birini işe kabul ederek risk alacaklarını söyleyip haber vereceklerini belirttiler. İşe başlamam için çağrıldığımda ise başlangıçta 3 gün, sonrasında artan saatlerle derslerimin olacağını ve maaşımın günlük 10.000 TL’den hesaplandığında aylık 30.000 TL edeceğini ancak sözel branşta olduğum için 20.000 TL’ye anlaşabileceklerini söylediler. Yol ve yemek ücretlerini vermek gibi bir sistemleri olmadığını ancak 8.000 TL üzerinden tam sigorta yapacaklarını anlattıklarında bütün şartlarda sözlü olarak anlaşmış olduk.
- Çalışma süreniz içinde karşılaştığınız tutum ve kurum içindeki çalışma şartları nasıl oldu?
Haftada 3 gün, günde ikişer saat olan derslerimin programı, sekreter aracılığıyla tarafıma iletildikten sonra buna uygun olarak derslere girmeye başladım. Kayıtlar arttıkça saatlerimin ve günlerimin artacağını söyleyen yönetim, aynı zamanda kayıtları artırmaya çalışıyor ve benden konuları yavaş anlatarak onları beklememi talep ediyorlardı. Sınıflarda 3-5 civarlarında az öğrenci olmasının yanında kaydolmayan, dışarıdan denemelere giren öğrencilerin de aynı ders ortamına alınması, materyal eksikliğinden kaynaklı öğrenciler adına ders takibini zorlaştırıyordu. Öğretmenler olarak yönetimden öğrencilere kitap istediğimizde, kayıt olmayan öğrencilerle fazla ilgilenmememiz gerektiği, bu şekilde kayıt olmaya daha fazla ihtiyaç duyacakları gibi çeşitli yanıtlar aldık. Kayıtlı öğrencilerin ise haftalarca ek kaynak eksikleri giderilmeyip sorun her iletildiğinde basit bir unutulma gibi davrandılar.
- Size yapılacağı söylenen sigorta yapıldı mı?
Öğretmenlerle geriye dönük en fazla 10 gün sigorta yapılacağını bildiğimizden her gün sigortamızı yapmalarını söyledik ancak diğer öğretmenlerin işe başlamasından 15 gün sonra sigorta girişlerini yaptılar. Benimse kurumsal kimliğe geçiyoruz gibi bahanelerle hiç yapılmadı.
- Peki maaşınızın tamamını alabildiniz mi? Neler yaşadınız bu süreçte?
Maaş günümüze yaklaştığımız sıralarda avans istemek zorunda kaldım. Bu durum için patronla görüştüğümde beni saatlik çalışmaya geçirmek istediğini, bir ders saatinin de 250 TL olduğunu söyledi. Bu şekilde 20.000 TL olan maaşım radikal bir şekilde 6.000 TL’ye düşecekti. Ancak endişelenmemem gerektiğini çünkü ilk ay için anlaştığımız maaşı yatırıp sonrasındaki çalışmalarımı bu şekilde hesaplayacağımızı açıkladı. Avans talebim olan 3.000 liraya 4-5 gün sonunda ulaştığımda artık maaş günü gelip çatmıştı. Başka öğretmenlerin yatmış ancak benim gününde yatmamış olan maaşımı talep etmek için ders günümde patronun masasına uğradım. Maaş talebimi geçiştirerek kendisinin talebi olmasına rağmen konuları yavaş ilerlettiğimi söyledi, ders öncesi gelmeyip ders saatinde gelmemin özel bir sebebi olup olmadığını sordu. Ben de kendisine programı bu şekilde attığını ona uygun geldiğimi ve öncesinde başka işlerime yer ayırdığımı söyledim. Başka hocaların bütün gün burada durduğunu iddia ederken ben de hocalardan haberdar olduğumu ve onlarla birlikte girip çıktığımızı, farklı bir çalışma düzeninde olmadığımı belirttim. Daha fazla bir iddiada bulunamayınca maaşımı zaten ilk ay anlaştığımız gibi yatıracağının sözünü verdi ve görüşmeden ayrıldım. Sonraki günlerde derslere girip çıkmaya devam ettikçe maaşımı hatırlatmaya da devam ettim. Paranın diğer ortak tarafından yatırıldığı o yüzden karışıklık olduğu da söylendi, henüz kasa girişi yapılmadığı için işlem yapılamadığı da. Maaş günümün üzerinden 15 gün geçtikten sonra defalarca aramam ardından 10.000 liranın doğrudan muhatap olduğum kişinin adıyla atılmış olması, bunların yalan olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Aynı gün neden maaşımın tamamı değil de yarısının atılmış olduğunu sorduğumda hesabında para olmadığı, ders çıkışında para çekerek yollayacağını söyledi. Ancak 1-2 gün daha kendilerine ulaşamadığımda maaşımı vermeye gönüllü olmadıklarını ve derslere girmeye devam ettikçe içeride daha fazla paramın kalacağını anladım.
Patrondan ‘tavsiye’: Türkü barda çalış
- Emeğinizin karşılığını almak için bu süreçten sonra nasıl bir yol izlediniz?
Patronların Ensesindeyiz Dayanışma Ağı üzerinden Birlik Sendikası’na ulaştım. Maaşı ödenmeyen işçinin işyerine gitmeme hakkını kullanarak derse girmeme kararı aldım ve patrona maaşımı yatırmazsa hukuki süreç başlatacağımı söyledim. Maaşı hak etmediğimi söyledi, hazırlayacağı bir yazıyla beni ne özelde ne de kamuda iş bulamamakla tehdit etti. Bu tehdit hukuki süreci başlatmama neden oldu. Kendisine ihtiyacım olmadığını ve başka bir işim olduğunu söylediğimde ise sadece 1 gün dershaneye yanımda götürmek zorunda olduğum bağlamama atıfta bulunarak “Çalışıyorsun tabii sen, türkü barda saz çalıp türkü söylüyorsun” diyerek asılsız bir iddia ile kendi aklınca aşağılamaya çalışarak türkü bardan başka bir yerde çalışamayacağımı söyledi. Bundan sonra sendika avukatıyla konuşmalarına devam eden patron, “Sigortasız işçi çalıştırmaktan doğan cezayı ödemeye hazırım ancak maaşı ödemeyeceğim” diyerek yaptığı haksızlığı da itiraf etmiş bulundu.
Patronların Ensesindeyiz olarak yaşanan bu haksızlığı görmezden gelmiyoruz. İSEM Akademi açıkça suç işlemekte, kadın öğretmenleri aşağılamaktadır.
Hayat pahalılığın zor olduğu bu dönemde zenginlikleri artsın diye patronlar tarafından öğretmenlere yaşatılanlar kabul edilemez. Öğretmen arkadaşımız hakkı olanı alana kadar mücadele etmekten geri durmayacağız. Yaşanan bu ayrımcılığın ve haksızlığın hesabını hep birlikte soracağız!
