Şirketlerin kâr rekorları kırdığı online sipariş sektöründe sayısı giderek artan motokuryeler sürekli hak kaybına uğruyor.
İş cinayetleri ve kazaların da çalışma koşulları ve hak kayıplarına bağlı olarak arttığı iş kolunda, patronların hukuki yükümlülüklerini sıfırlayan esnaf kurye modeli uzun zamandır tartışma konusu. Yürürlüğe girdiği dönemde “kendi işlerinin patronu olacakları ve daha fazla kazanacakları” kandırmacası ile yola çıkan esnaf kuryeler bugün bu çalışma modelinin kendilerini tanımsız, kanunsuz ve sınırsız bir sömürüye sürüklediğini konuşuyorlar. Patronun iş güvenliği ve çalışma hakları konusunda tüm sorumluluklarını çalışana yükleyen, işten çıkarma ve mobbingi kolaylaştırarak işçi haklarını tamamen ortadan kaldıran bu modeli ve yaşadıklarını yakın zamanda Getir deposunda işten çıkarılan bir esnaf kuryeden dinleyelim…
Kısaca kendini anlatabilir misin?
Kendimi motor sevdalısı olarak görüyorum. Bu sevgi biraz da beni motokurye olmaya itti. 19 yaşımdan beri motokuryelik yapıyorum. Birden fazla Getir deposunda çalıştım hepsinde farklı sorunlarla karşılaştım.
Nasıl sorunlar?
Getir franchising modeli ile çalışıyor. Yani büyük patron Getir oluyor, altında ise her deponun bir sahibi oluyor. Bu da her depoda bir patron daha demek! Büyük patron, bize sipariş geldikten sonra 90 saniyede depodan çıkmamızı istiyor.
Bu isteğin karşılanması için siparişi toplayan birilerinin olması gerekmekte. Depo patronu ise siparişi toplayan insanları gereksiz iş gücü gördüğü için çalıştırmak istemiyor. Biz çoğu kez siparişi de topluyoruz veya depodaki bir masaya ürünler boca ediliyor oradan alıyoruz. Ama herhangi bir ürün eksik giderse bizim ücretimiz kesiliyor. Çoğu zaman bir şeyler eksik oluyor, kontrol ettiğimizde de doğal olarak 90 saniye kuralına uyamıyoruz, kontrol etmezsek eksik çıkıyor ve bizden kesiliyor.
O kadar çok kural var ki! MDU diye bir uygulaması var Getir’in. Her şeyimizi takip ediyor bu uygulama ile. Uygulama için bize telefon da vermiyorlar, kendi telefonumuza indirmemizi istiyorlar.
MDU uygulamasında neleri kontrol ediyorlar?
Bizi kontrol ediyorlar, dinliyorlar, takip ediyorlar diyebiliriz. Görünen tarafta ise istatistiki verileri topladıklarını söylüyorlar. Onlar şunlar: El değiştirme süresi, depodan çıkış süresi, yolda süresi, teslim etme süresi, dönüyor süresi, yıldız ortalama süresi…
Ben sadece bunları toplamadıklarını düşünüyorum ama. IOS telefonlar bu uygulamanın topladığı verilerden dolayı uygulamayı desteklemiyor. Yazdığımız her şeyin, attığımız her adımın izlendiğini düşünüyorum o yüzden.
Bu uygulamadan toplanan veriler çalışmanızı hangi yönde etkiliyor?
90 saniye kuralı gibi bir hedef süre var. Süreler o kadar korkunç ki uymak imkansız, bu ortalamaları sağlamak için insan üstü bir performans göstermeniz lazım. Her şeyi mükemmel yapsak bile bize vaat edilen hiçbir şey verilmiyor. Kuryenin insan olduğunun farkında değiller. Getir ve depo sahipleri bizi aslında bir sayı olarak görüyorlar. Ben günde 16 saat çalışıyorum 13 dakikada bir siparişi teslim ediyorum. 16 saatlik çalışmanın sonunda sadece bana uyumak kalıyor. Uyanıp tekrar işe geliyorum, bütün hayatım bundan ibaret. 16 saat sonunda bir sonraki işe 1 dakika bile gecikmeden gelmemizi bekliyorlar. Geçen gün 1 dakika 47 saniye geç kaldım diye patron mesaj attı. 1 dakika geç kalınca veya performans sürelerinden ufak bir gecikme olunca bu kez depo sahibi bağırmaya, hakaret etmeye başlıyor.
Motokuryelik riskli bir iş kolu, sürekli kaza haberleri duyuyoruz. Bunun için alınan bir önlem var mı veya kaza yaptığınızda süreç nasıl oluyor?
İşe başlarken bize ansiklopedi kalınlığında bir sözleşme imzalatıyorlar ama sözleşmenin özü, “Paramparça olsan bile herhangi bir şekilde tazminat istemeyeceksin, dava açmayacaksın!”
Geçen yıl kaza yaptım. Daha kendime gelmeden “Neden sabit duruyorsun?” diye mesaj attılar. Kaza yaptığımı söyledim ve birkaç dakika sonra depoya döndüğümde ilk önce “Paketi ne yaptın?” diye sordular.
Kaza yaptığımızda çalışamadığımız süre için de herhangi destek veya yardım yapılmıyor. Yasal olarak böyle bir hakkımız yokmuş. Benim anlamadığım yasal olarak esnaf kuryelik nasıl var? Bu sektörde oluşan kazalar gündem olmadığı zaman üstü kapatılıyor, haber olunca ise zoraki bir şekilde “Ailenin yanındayız” diyorlar. Ne kadar yanındalar, onu da görüyoruz!
Motorların bakımı kazaların önlenmesi için önemli. Kullandığın motorun bakımı ne sıklıkla yapılıyor?
Bakım falan yapıldığı yok! Motora fabrikadan çıktığında maliyet düşsün diye kötü lastikler takılır. Üç yıldır aynı motoru kullanıyorum ve halen fabrikadan çıkan o lastikler takılı. 6 ayda bir lastiğin değişmesi lazım aslında. Birçoğumuz kabak lastiklerle çalışıyoruz. Oysa lastik kuryenin emniyet kemeridir.
Neden işten çıkarıldın?
Bir gün WhatsApp grubuna “Mesailere riayet edin” diye mesaj attı depo müdürü. Ben de çalışanların çoğu genç arkadaşlar olduğu için ‘riayet etme’nin kelime anlamını alıp gruba attım. Sonrasında bana “seninle kafamız uyuşmuyor artık, çalışmak istemiyoruz” dediler. Amacımın kötü bir şey olmadığını anlatmak istediğimde beni dinlemediler. Depo sahibi bana “rızkı veren Allah’tır ama aracı benim” dedi!
Bu kadar basit bir şekilde işten çıkarabiliyorlar mı?
Evet bu kadar basit. “İhbar ve tazminat verecek misiniz?” dediğimde, “sen esnaf kuryesin, hiç bir hakkın yok” dediler. Ben işten çıkmak istediğimde ceza bile kesebiliyorlar, onlar ise “haydi görüşürüz” deyip kapının önüne koyuyorlar.
Birkaç ay önce “yüzde 14 küçülmeye gidiyoruz” dediklerinde de birçok arkadaşımızı herhangi bir gerekçe ve tazminat vermeden kapının önüne koydular.
Senin gibi esnaf kurye olan arkadaşlarımıza ne söylemek istersin?
Anlatabileceğim daha birçok şey var ama işin özü, patronlar bize “paramız yok” derken ikinci üçüncü depoyu açıyorlar. Biz kuryeler ise sürekli eriyen ücretlerle, güvencesiz iş koşulları altında çalışıyoruz. Her gün kaza haberi duyuyoruz ve bunlar sadece haberlere düşen kazalar. Bir de haberimizin olmadığı kazalar var.
Bu düzen bu şekilde gitmez ve bu düzeni değiştirmek, bizi köle sayan sisteme karşı çıkmak için yan yana gelmemiz gerekiyor.