Memleketim olan trabzon Sürmene ilçesine fındık toplamaya geldim. Burası annemin köyü, fındık işçileriyle beraber fındık topluyoruz.
Fındık işçilerinin sorunlarında hiç bir gelişme yok. işçiler maddı manevi sömürülüyor. sabah saat 8 aksam 8 çalışıyoruz, hava aydınlıkta gidiyoruz hava karanlığında çıkıyoruz. Dikenli yamaç arazilerde çalışıyoruz. Dinlenme molamız yok. Sadece yemek için duruyoruz. Fındık toplamak çok zor bir iş. Dallar sert ve yüksek. İster istemez yoruluyoruz. Biraz yavaşlasak laf yiyoruz. Sigorta güvencemiz yok. Sağlığımızı kaybediyoruz. İlaçları para ile alıyoruz. Köyde sular doğru düzgün akmıyor. Köyde rahat rahat dolaşamıyoruz. Şort giysek kötü gözle bakıyorlar. Şortu çıkarmamızı istiyorlar. Yaşam özgürlüğümüze müdahale ediyorlar. Yemiye 140 TL diyorlar ama 50 TL alıyoruz. Siyasetçiler seçim zamanı hatırlıyorlar fındık üreticilerini ama kimse fındık işçisi için çözüm üretmiyor sorunlarını gündeme bile getirmiyor.
Fındıktaki bu politikasızlık işçileri yoruyor. Psikolojisini bozuyor. Fındık işçisi rahatlatacak bir çözüm üretilemiyor. Hükümet izliyor mu, ilgileniyor mu, ilgileniyorsa ne kadar ilgileniyor? Serbest piyasa nasılsa çözer mi, diyor. Bilinmiyor. Fındık işçisinin çözümü sınıfsaldır başka türlü çözülmez.”